Friday, May 25, 2007

incir reçeli


Geçenlerde Tijen İnaltongun sayfasını okuyordum.Bir zamanlar incir reçeli yaptığından bahsediyordu.İncir reçeline bayılırım, o harika kokusu ve tadı.... Ama incir bizim buralarda yetişmediğinden ham incir de olmaz ve incir reçeli yapmayı da bilmeyiz.Bu yüzden hemen yorumlar kısmına yazıp Tijen Hanım'a incir reçelini nasıl yaptığını sordum.O da sağolsun hemen cevap yazmış.Fakat iş ham incir bulmaktaydı.Şans bu ya babam o sırada Ayvalık'taydı ve 1 hafta içinde dönecekti.kendisinden gelirken bana biraz ham incir getirmesini rica ettim. O da gerçekten gelirken getirmiş.Annem incirleri görünce babama nerden aldığını sordu.:Babam da arka bahçedeki incir ağacından topladığını söyleyince annem bana döndü ve o incir ağacının yabani incir ağacı olduğunu ve ondan reçel olmayacağını boşuna uğraşmamam gerektiğini söyledi.İncirleri aldım elime şöyle bir kokladım hatta bir tanesini parçaladım içine baktım gayet iyi görünüyordu , kokusu da güzeldi.Kafayı takmıştım.İlla ki yapacaktım , şansımı denemeye karar verdim.Nitekim denedim de... SONUÇ: Mükemmeldi.Gerçekten çok güzel oldu.Kokusu, tadı önceden yediğim incir reçellerinin aynısı idi.İncirler reçelde kullanılanlardan biraz büyük olmasına rağmen güzel oldu.Gelelim tarifine:İncirleri alacalı olarak soydum ve üstleri çatalla minik minik deldim. Sonra bir tencereye aldım ve üstlerini suyla doldurdum.Kaynayınca altını kapattım, suyunu süzdüm.Soğuyunca incirleri elimle hafifçe sıkıp içindeki acı suyunu atmasını sağladım.Bu işlemi 3 kez tekrar ettikten sonra 4 bardak şeker ve 4 bardak su ile şerbet hazırladım. İçine de incirleri attım; ocağın altını kısıp incirler içine şerbeti iyice çekene kadar yaklaşık 20 dak. pişirdim.



Friday, May 18, 2007

sirken kavurması








Yine kayınvalidemin bahçesinden topladığı sirkenler...Sirken de çok faydalı bir bitki.
Askaridol bakımından zengin ve kurt düşürücü. İçeriğinden dolayı kan temizleyici ve bağırsak yumuşatıcı ,kabızlığa iyi geliyor .Yaraların çabuk iyileşmesini sağlıyor. Egzema ve göz iltihabına karşı da kullanılmakta. Toprak üstü kısımları ıspanak gibi yeniyor. Ispanağa göre daha az asitli sanırım bu yüzden de bence tadı ıspanaktan daha güzel.
Bunun kavurması ise şöyle yapılıyor: Yıkanan sirkenler önce çok az suyla haşlanıyor .Diyeceksiniz ki haşlanıp pişirilince vitamin kaybı olmuyor mu? Sanırım oluyordur ama bana böyle tarif edildiği için bu şekilde pişirdim, bir daha bu ottan bulduğumda haşlamadan deneyeceğim. haşladıktan sonra hafif soğuyunca doğranıyor. Büyük bir baş kuru soğan yağda kavrulduktan sonra sirkenler atılıp suyunu çekene dek biraz pişiriliyor.Üstüne yumurta kırarak veya yoğurtla tüketebilirsiniz.
Sizin de bu otlarla yaptığınız değişik yemekleriniz varsa lütfen yazın.


ebegümeci sarması










Hafta sonu Karaman'daydık. Baharla beraber kayınvalidemin bahçesi yemyeşil olmuştu. Ordan benim için ebegümeci ve sirken topladı.Ne yazık ki fotoğraf makinemi evde unuttuğum için bahçede bu otları görüntüleyemedim.Esasında bu bitkilerin pişmemiş hallerini bilgi vermesi açısından blogumda sunmayı çok isitiyordum. Ancak eve gelince ve bir gün de buzdolabında bekledikten sonra fotoğrafını çekebildim.Ebegümeci hakkında biraz araştırma yaptım ve İ.Ü. Eczacılık Fakültesi öğretim üyelerinden tüm türkiye çapında farmakognozi alanında bir duayen olan Asuman Baytop Hoca'nın Türkiye 'de Bitkilerle Tedavi isimli kitabından alınma değerli bilgiler elde ettim.Şöyle denmektedir:
Müsilaj (%15-20), glikoz ve pektin
içermektedir. İçerdiği müsilaj nedeniyle koruyucu ve
yumuşatıcı etkiye sahiptir. Solunum ve sindirim sistemi
tahrişleri ve iltihaplanmalarda koruyucu olarak
kullanılmaktadır. Cilt üzerindeki çıban ve yaraların
ağrılarını dindirici etkiye sahiptir. Ayrıca boğaz ağrıları, diş
ve ağız iltihaplanmalarına karşı gargara şeklinde
uygulanmaktadır. Ege Bölgesi’nde çay ve sebze olarak
tüketilmektedir .
Yine Ege Üniversitesinde yapılan bir araştırmada halk arasında demir deposu olarak bilinen ıspanağın 100gr ında 1.6mg demir bulunurken ebegümecinin 100g da 38 mg demir bulunduğu tesbit edilmiş olduğunu da okudum.
Ebegümeci sarmasının yapılışı ise diğer sarmalara benzer şekilde.Kaynayan suya yaprakları batırıp çıkarıyoruz.Bu arada kıyma, pirinç, kuru soğan , sarmısak tuz ve karabiberle içini hazırlayıp sarıyoruz.Tencerenin dibine salçalı yağ hazırlayıp sarılan sarmaları diziyoruz biraz su ilave ediyoruz. En üste küçük bir cam tabak kapatıp pişiriyoruz.






Tuesday, May 1, 2007

kabaklı krep böreği


Kabak benim en sevdiğim sebze . onunla ne yapılırsa yapılsın çok severek yiyorum.Kabak deyip geçmeyelim bugün tarımda 800 çeşidi bulunuyor ve tüm dünyada tatlısıyla tuzlusuyla sofraları süslüyor.
Bu krepli böreği değişik içlerle de yapabilirsiniz.tavuklu, mantarlı, kıymalı...Ama kabaklı denemenizi tavsiye ederim.
malzemeler:
krep için:
1.5 su bardağı süt
4 tepeleme yemek kaşığı un
2 yumurta
tuz
içi:
3 adet rendelenmiş kabak
1 adet rendelenmiş havuç
kuru soğan
dereotu
sıvıyağ
beşamel sos:
1 su bardağı süt
1 kaşık un
2 yemek kaşığı tereyağı
tuz
kaşar peyniri
yapılışı:
öncelikle krepler hazırlanır.krep hamuru sizin de bildiğiniz gibi kepçeyle dökülebilecek koyu boza kıvamında olmalıdır.tarifte verdiğim süt ve un miktarlarında bardak ve kaşık büyüklüklerindeki olası farklılıklardan dolayı bu kıvama ayarlamak üzere ufak eksiltme ve artırmalar yapılabilir. yumurtaları bir kaba alıp çatalla biraz çırpıyoruz. unu ekleyip çırpmaya devam ediyoruz. sonra yavaş yavaş sütü ekliyoruz.tuzunu da atıp yağlanmış ve ısıtılmış teflona kepçeyle döküp pişiriyoruz ve bir kenara alıyoruz. arada bir teflon tavamız çok ısındığında ocaktan kaldırıp havada sallayıp serinletiyoruz.böylece krepler daha güzel pişiyorlar.
şimdi de için hazırlayacağız.zetinyağında soğanları kavuruyoruz. rendelenmiş kabak ve havuçları ekleyip sularını çekene kadar pişiriyoruz. beşamal sos için unu yağda hafifiçe kavuruyoruz. sütünü ekleyip topaklanmasına izin vermeden karıştırıyoruz.
krepleri tek tek önümüze alıyoruz. ortalarına içimizden koyuyoruz.karşılıklı kenerlarını bohça gibi katlayıp katlı kenarlar alta gelecek şekilde tepsiye diziyoruz. hepsi bitince üstlerine beşamel sosu gezdirip kaşar peynir rendeliyoruz.tercihen üst rafı 170C ye ısıtılmış fırında böreklerimizin üstü kızarıncaya kadar pişiriyoruz ve hemen sıcak sıcak servis yapıyoruz.
HER HAKKI BLOGLARARASI KABAK TADI PROJESİNE AİTTİR. BU TARİFLE İLGİLİ HİÇBİR MADDİ TALEBİM OLMAYACAKTIR.

pelinin tavuklu salatası


bu tavuklu salatayı yapmak için internette bayağı bir gezindim. kimler nasıl yapmış baktım.sonrada evdeki malzemelerden uyumlu olabileceğini düşündüklerimle bir salata oluşturdum.sonuç harika oldu, en azından benim zevkime göre. ben nar ekşisi kullandım.
yalnız benim nar ekşimin ekşi-tatlı bir tadı var yani markette satılanlar kadar ekşi değil. o da salataya hoş bir tat kattı.siz soya sosu da kullanabilirsiniz.onun da çok uyumlu olacağını düşünüyorum.
malzemeler:
1 adet tavuk göğsü, haşlanmış ve didiklenmiş.
3-5 yaprak aysberg marul
1 bardak mısır konservesi
3 adet közlenmiş kırmızı biber , soyulup doğranmış( ben yazdan hazırlayıp dondurucudan çıkardıklarımı kullandım)
zeytinyağı
tuz karabiber
nar ekşisi

maş fasulyesi salatası



malzemeler:
1 su bardağı maş fasulyesi
1 su bardağı aşurelik buğday
yeşil soğan
maydanoz
taze nane
2 diş sarmısak
tuz
nar ekşisi
zeytinyağı
maş fasulyesi akşamdan ıslatılır . ertesi sabah haşlanır.
aşurelik buğday akşamdan bir taşım kaynatılıp ağzı kapalı bir tencere sabaha kadar bekletilir. sabah kullanıma hazırdır. siz daha pişmiş seviyorsanız biraz daha pişirebilirsiniz.
yeşillikler doğranır.tüm malzeme karıştırılır.