Thursday, December 6, 2007

ilk CUPCAKE denemem




Bunlar ilk cupcake denemem, yine oğlumun doğum günü için yapmıştım.Kreması için vanilyalı krem ole ve krem şantiyi karıştırdım, gıda boyaları ile hafif bir renk verdim. Jelibonlar ve de minik gümüş renkli pasta süsleri ile süsledim.Bu pasta süslerini Sürüm Şekercisinden aldım, makarnadan yapıyormuşlar.Kek içinse klasik bir tarif denedim:
1 bardak kefir
1/2 bardak sıvıyağ
2 yumurta
2 yemek kaşığı haşhaş
1 bardak şeker
kabartma tozu
limon kabuğu rendesi
un

yumurtaları şekerle çırptıktan sonra sıvı malzemeleri ekleyip yavaşaça karıştırıyoruz. En son un, limon kabuğu, kabartma tozu ve haşhaşları ekleyip muffın kalıplarına yerleştirdiğimiz pasta kağıtlarının 4 te 3 ü dolacak şekilde kek hamurunu dolduruyoruz. 170C de pişiriyoruz.

BONİBONLU KURABİYELER


Cafe fernando blogunda M&M kurabiyelerinin tarifini okuduğumdan beri çocukların buna benzer rengarenk kurabiyeleri çok seveceğini düşünüyordum.Oğlumun doğum günü için bunlardan yapmaya karar istiyordum ama kurabiye tarifi olarak cafe fernandonunkini kullanmadım.Nestle kakaolarının arkasında okumuştum bu tarifi. O günden beri de severek yapıyorum ve herkes de bayılarak yiyor.

malzemeler:

250g margarin veya tereyağı (oda ısısısnda)

1 su bardağı pudra şekeri

2 yemek kaşığı kakao

1 paket kabartma tozu

1/2 bardak iyice ezilmiş ceviz

2 bardak un(sizin büyüklüğünüze göre +1/2 bardak olabilir)

bonibon

Katı yağı mikserle çırpın.pudra şekerini ekleyip çırpmaya devam edin.Diğer malzemeyi ekleyip elimizle yoğuralım.ceviz büyüklüğünde şekil verip tepsiye dizelim.üstlerinden hafifçe bastırıp şekil verelim.170C de pişirelim.Fırından çıkar çıkmaz sıcakken üstlerine bonibonları yavaşça bastırarak yapışmalarını sağlayalım.Afiyet olsun.

Tuesday, December 4, 2007

TARİFİMİZ BELLİ OLDU cesur fırıncılar-3 için tarifler

Evet, bu ayki etkinliğimizde yapacağımız tarif oy çoğunluğuyla CEVİZLİ KÖMEÇ olarak seçildi.Hepinizden katılım bekliyoruz.Tariflerimizi 21 Ocakta blogumuzda yayınlayalım bakalım neler çıkacak ortaya...


Cesur fırıncılar etkinliğimiz için bu ayki tarifi sevgili Dreamer benim seçmemi istedi.Ben de bu etkinlikle uyumlu olacağını düşündüğüm iki tarif yayınlıyorum.Hadi sıra sizde, okuyup oy verin .Hangisini yapacağımıza karar verelim.Üçüncü etkinlik için tarihi biraz ileriye alacağım çünkü araya bayram ve yılbaşı giriyor, eminim hepimiz oldukça yoğun olacağız.Anket için son oy verme: 12 ARALIK. Tariflerimizi ise 21 OCAK ta yayınlayalım.İki tarifte sabah gazetesinin sofra ekinden alınma.işte tarifler:




BALTACI EKMEĞİ


malzemeler:

3 adet pırasa

1 adet soğan

1 kahve fincanı sıvıyağ

100g kıyma

1 çorba kaşığı salça

2 adet biber

kırmızı biber

yarım demet maydonoz

yarım demet dereotu

2 su bardağı mısır unu

1 çorba kaşığı toz şeker

yarım su bardağı süt

1 paket kabartma tozu

1 yumurta sarısı

tuz

karabiber

üzerine:susam

soğanı ve pırasaları çok küçük doğrayıp sıvı yağda kavurun.Kıyma salça kırmızıbiber yeşil biberi ekleyip suyu bitene dek kavurun. Ateşten alıp ince kıyılmış maydanoz dereotu tuz karabiber ekleyin.Diğer kapta mısır ununu kabartma tozu ile karıştırıp ortasını havuz gibi açın.Pişen karışımı koyunçtoz şekeri ekleyin.Süt ve biraz su ilavesi ile karıştırıp hamur haline getirin.Koyu kek kıvamındakş hamuru yağlanmış tepsiye dökün.Elinizle bastırın. Üzerine yumurta sarısı sürüp susam serpin.180 derece fırında pişirin.



CEVİZLİ KÖMEÇ


malzemeler:

1 paket yaş maya

yarım su bardağı ılık su

1 tatlı kaşığı toz şeker

yarım su bardağı süt

1 çay bardağı sıvıyağ

yarım tatlı kaşığı tuz

300g ceviz

aldığı kadar un

üzerine: 1 yumurta sarısı

haşhaş veya susam

ılık suda yaş mayave şekeri koyup karıştırın.kabarana dek bekleyin.Bir kabın içine un yarım çay bardağı sıvıyağ süt tuz ve mayayı alıp yoğurun.sıcak bir yerde yarım saat bekletin.hamur mayalandığında iri ceviz büyüklüğünde paröalar koparın. oklavayla alabildiğine ince açın.üzerine kalan sıvıyağı fırçayla sürüp ceviz serpin.Diğer hamurlara da aynı işlemi uygulayıp üst üste dizin.En istteki hamuru yağlayın.Hamurun ortasını delerek içten dışa doğru kıvırın ve bir yerden kesin.Yağlanmış tepsiye dolayarak yerleştirin.Üzerine yumurta sarısı sürün haşhaş veya susam serpin.Önceden ısıtılmış fırında 100 Cde 15-20 dak. bekletin.170 C de pişirin.

cesur fırıncılar-2 süper bol çikolatalı pasta




Cesur fırıncılar etkinliğimizin ikinci tarifini bu hafta yayınlıyoruz.

Bu pastanın tadı harika oldu, çikolata tadı gerçekten güzeldi. dikdörtgen kalıpta yapmaya karar vermiştim ama çıkartırken nasıl olduğunu anlayamadım parçalandı ve şekil gördüğünüz gibi oldu.kremayı da spatula ile bahsedildiği gibi dairesel hareketlerle şekil vererek süremedim.malzeme içeriğinde de çok fazla katı yağ ve krema olduğundan favorimlerim arasına alacağım bir tarif olduğunu söyleyemem.

işte orjinal tarif:

Süper bol çikolatalı pastanın malzeme listesi;
115 gr çikolata
275 ml süt
200 gr kahverengi şeker
1 adet yumurta sarısı
260 gr un
1 tatlı kaşığı karbonat
1/2 çaykaşığı tuz
140 gr tereyağ
260 gr şeker
3 adet yumurta
vanilya
Üzeri ve katların arası için;
225 gr çikolata
1/4 çaykaşığı tuz
175 ml krema-
Fırını 180 C ye ısıtın.-Bir tencereye sıcak su koyun ve üzerine ısıya dayanıklı bir kabı yerleştirin.-115 gr çikolata,sütün 1/3 ü,kahverengi şeker ve yumurta sarısını ekleyip karıştırarak yoğun bir kıvama ulaşıp sos kalınlaşıncaya kadar pişirin.Sıcak suyun üzerinden kabınız alıp bir kenarda bekletin.-Unu,karbonatı,vanilyayı ve tuzu bir kaba eleyin.-Başka bir kabın içinde tereyağı ve şekeri kremalaşıncaya kadar çırpın.-Yumurtaları sırasıyla ve her seferinde bir tanesini ekleyerek karışıma ekleyin.-Unlu karışımın yarısını sıvı karışıma ekleyin ve düşük devride çırpmaya devam ederken sütün kalanını yavaş yavaş boşaltın.Sonra unun kalan kısmını ekleyin.-Çikolatalı karışımı da ekleyip karıştırın.-Önceden yağ sürüp hazırladığınız 20 cm çapındaki iki yuvarlak kalıba karışımı boşaltın.-35-40 dk pişirin.-Kekleri kalıptan çıkarın ve tamamen soğutun.Üzerini kaplamak için;-Sıcak suyun üzerine oturtulmuş ısıya dayanıklı bir cam kabın içinde 225 gr çikolatayı eritin.-Kabı suyun üzerinden alın.İçine tuzu ve kremayı ekleyip karıştırın.Soğumaya bırakın.-Sürülebilir duruma gelen kremanın 1/3 ünü bir bıçak ile birinci kekin üzerine sürün.-Üzerine ikinci keki kapatın.Kalan kremayı kekin üzerine ve yanlarına bıçak veya spatula ile sürün.Spatula ile dairesel hareketler yaparak üst kremasını süsleyin.

Sunday, November 4, 2007

guacamole sos


Guacamole sos bizim bildiğimiz anlamda bir sos olmaktan öte daha çok salata tadında.Daha önce tarifini verdiğim bir meksika yemeği olan chili nin yanında yeniyor ama bence her türlü et yemeğinin yanında yenilebilir. Chili gibi bunun tarifini de sevgili uzak köşe den aldım.Kendidi avokadoları ezerek yapmış. bense minik minik doğradım.

malzemeler.

1 adet avokado

1 domates

1 salatalık

1 küçük soğan

maydonoz

tuz,limon,zeytinyağı.kimyon

mısır cipsi

Avokadolar ortadan ikiye bölünüyor.Ortadaki çekirdeğine yere paralele olarak bıçağı saplıyoruz ve çevirerek çekirdeği çıkarıyoruz. Kabuğunu soyup veya içini kaşıkla oyup alarak çıkartıyoruz.Minik minik doğrayıp diğer doğranmış malzemelerle kariştirıyoruz.tuz, limon, zeytinyağını ekleyip mısır cipsi ile servis ediyoruz.

CESUR FIRINCILAR- etli pide

Sevgili dreamer ın başlattığı cesur fırıncılar aktivitesinin ilk tarifini dün denedim. Bu etkinlik için daha fazla bilgi almak isterseniz şu linke tıklayabilirsiniz: http://venuslezzeti.blogspot.com/search/label/Cesur%20fırıncılar

Öncelikle size uyguladığımız tarifi yazmak istiyorum daha sonra benim yorumumu ekleyeceğim:
Malzemeler;
Hamuru;
1 kg un
150 gr margarin ve tereyağ
25 gr tuz
40 gr maya
550 gr ılık su
Üstüne sürmek için;
1 adet yumurta
2 kaşık süt
-Maya,tuz ve suyu bir kabın içinde eritiniz.-Üzerine unu ilave ediniz ve yoğurarak yuvarlak bir hamur topu yapınız.-Kalın bir bez kapatıp oda sıcaklığında 30 dk mayalandırınız.-Hamuru 100 gr lık bezelere ayırınız.Üzerine yine bez kapatıp 30 dk daha mayalandırınız.-Her bir bezeyi altına ve üzerine un serperek 2 mm kalınlığında merdaneyle açınız.-İstediğiniz büyüklükte yuvarlak bir kalıpla -tabak ,fincan vb kullanabilirsiniz--Kenarlarında hafif boşluk bırakacak şekilde üzerine iç malzemesini koyup üzerini kapatarak 15 dk kadar mayalandırınız.-İsterseniz uçlarından birleştirerip uzatarak sandal biçimi verebilirsiniz.-15 dakika sonra üzerine yumurtalı karışımı fırça ile sürün.-Çok kızgın fırında 12 dk pişirip çıkarınız.
İç malzemesi;2 yemek kaşığı sıvıyağ4 adet orta boy soğan250 gr kuzu etinden kıyma tuz,karabiber,maydanoz-Yağı ısıtın ve ince doğaranmış soğanları kavurun.-Kıymayı ekleyin ve 10 dk pişirin.-Tuz ve karabiberini ekleyin.-Altını kapattıktan sonra ince doğranmış maydanozu ekleyip karıştırın.

Ek notlar;-Malzemeler ve tarif necip usta Türk mutfak sanatı kitabından alınmıştır.

Bu tarifi uygularken benim dikkatimi çekenler ise şöyle:

Öncelikle tarifte verilen 150g margarin veye tereyağının nereye ekleneceği yazılmadığından ben bu malzemeyi eklemeyi ta ki beze aşamasına gelince farkettiğimden yağı küçük parçalara bölüp açmadan önce bezelerin içine ekledim.

Karşılaştığım ikinci zorluk şekil verirken oldu.Hepsine aynı ve düzgün şekli veremedim bu da tecrübe ile kazanılacak bir şey olsa gerek.

Üçüncü husus ise şöyle.Fırından çıkar çıkmaz böreklerin üzerini temiz bir bez ile örttüm ki kuruyup sertleşmesinler diye. Buna rağmen börekler ısırıldığında biraz zor kopuyordu ama bir poşette beklediğinde ertesi gün oldukça yumuşak olmuşlardı. Ben bu durumu mayalandırma süresindeki fazlalığa bağladım.Sanırım ilk 30 dakika mayalandıktan sonra bezelere ayırıp tekrar mayalandırmaya gerek olmayabilir.bir daha ki sefere bu şekilde deneyeceğim.









Monday, October 1, 2007

fırında sütlaç

Sonunda istediğim kıvamda fırın sütlaç tarifini buldum ve hem sizlerle paylaşmak hem de arşivimde bulunmasını istediğim için buraya ekliyorum.
malzemeler:
1 çay bardağı pirinç
2 su bardağı su
1 lt süt
1 su bardağı şeker
1 yemek kaşığı nişasta
1 yumurta sarısı
damla sakızı
yapılışı:
Öncelikle pirinç suda iyice haşlanıp suyu süzülür.1 lt sütün birmiktarı ile nişasta ezilir geriye kalan tencereye alınır ve kaynatılır.Kaynayınca içine pirinçler atılıp 3-5 dakika pişirilir ve nişasta eklenip bir miktar pişirilip kıvam alması sağlanır.En son şeker ve damla sakızı eklenir.Isıya dayanıklı fırın kaplarına koyulur.Sütlaçtan iki kepçe bir kaba ayrılr hafif ılıyınca yumurta sarısı eklenip karıştırılır ve sütlaç kaplarının üstüne palaştırılır. İçi su dolu bir tepside fırına verilir ve üstü kızarana dek pişirilir.

KURABiYE


Bu da bildiğiniz klasik kurabiye hamuru ile yapılıyor. 250g margarin veya tereyağ , 1 bardak pudra şekeri ile yoğurulmaya başlanır. 1 yumurta sarısı (beyazı dışına) vanilya, kabartma tozu ve alabildiğine un eklenir. Hamurdan 1/3 ü kadarı ayrılıp kakao eklenir. Beyaz hamurdan top kadar alınıp avucumuza yayılır içine minik bir parça kakao koyulur yuvarlanıp kapatılır.(kakaolu kısım içte kalacak) Önce yumurta beyazına sonra hindistan cevizine bulanır.tepsiye dizilir.En son kurabiyelerin ortasına çok derin olmayan çizikler atılır.Böylece piştikçe orada oluşan açıklıktan kakaolu kısım görünür.Fırına verilir 175C de pişirilir.

Sunday, September 30, 2007

KABAKLI KAKAOLU KEK

Bu harika kek yine herkesin bidiği sevgili portakal ağacından.Benim oğlum gibi kakaolu kek seven çocuklar için en ideal bir tarif bence, çünkü içinde zararlı hiçbir şey yok hatta faydalı şeyler var kabak ve ceviz gibi.Çocuklar ise içinde kabak olduğunu kesinlikle anlamıyorlar, dahası kabak keke çok hoş bir yumuşaklık ve ıslaklık veriyor.Tarifi ise kısaca şöyle:
2 su bardağı kabak rendesi (yeşil veya beyaz farketmez)
3 yumurta
1 su bardağı şeker
1/2 su bardağı sıvı yağ
1/2 su bardağı süt
1/2 su bardağı kakao
1/2 su bardağı ceviz
2 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 tutam tuz
Öncelikle yumurta ile şeker iyice çırpılır.Daha sonra tüm malzemeler yavaş yavaş eklenir.en son kabaklar ve un eklenir.Koyu kıvamlı bir kek hamuru olması gerekir, o yüzden gerekirse biraz daha un koyabilirsiniz.170C de pişirilir.Afiyet olsun.

CALLA


Karaman yöresine ait bu yemek kuşbaşı et ve patlıcanla yapılıyor.Hem yapımı kolay hem de oldukça lezzetli.Bunun için öncelikle bir güveç kabına ihtiyacımız var.Diğer malzemeler ise şöyle:

5-6 adet patlıcan

250g kuzu kuşbaşı (arzuya ve kabın büyüklüğüne göre artırılabilir)

6-7 adet yeşil biber

1 baş ayıklanmış sarmısak

1 adet büyük baş soğan

5-6 adet domates

tereyağı veya sıvıyağ (ben zeytinyağı ekledim.)



Patlıcanlar yarım parmak büyüklüğünde doğranır, 20 dakika tuzlu suda bekletilip acı suları alınır. Bu esnada güveç kabının en altına sırayla etler koyulur, sonra halka halka doğranan soğanlar eklenir.Sırada patlıcanlar vardır, patlıcanlar da koyulduktan sonra aralara sarmısaklar serpiştirilir.Doğranan yeşil biberler koyulur.Domatesler doğranır, resimde görüldüğü gibi üstünü tamamen kaplayacak şekilde domatesler üzerine eklenir.Yarım çay bardağı su, tuz ve yağ koyulur. Güveç kabının üstünü hava kaçırmayacak şekilde alimunyum folyo ile kaplayıp güveç kabınızın varsa kapağını da üstüne örtüyoruz.Bunu yöresel olarak fırına verip orada pişirtiyorlar ama ben ocakta altını iyice kısarak yavaş yavaş birkaç saatte pişiryorum.

karnabahar çorbası

Kış sebzelerinin hepsini çok sevsem de karnabaharın yeri bir başka.Bu çorbanın tarifini kendim deneyerek buldum .Karnabahar yerine lahana veya kabak kullanarak da yapılabiliyor.oldukça sağlıklı ,öyle ağır kremalar falan da yok içinde ama tadı onu yakalamış durumda.Yapılışı da oldukça basit.1-2 yemek kaşığı unu yağda kavuruyoruz.2-3 çiçek karnabaharı bu arada minnacık doğruyoruz.Kavrulan una 2-3 bardak su ekliyoruz. doğranmış karnabaharları ekleyip bir adet de havuç rendeliyoruz.İyice yumuşayıp pişmesini sağlıyoruz.Bu süre sonunda ben çok kısa süre blender tutttum çorbaya, sebzeler iyice ezilip özleşsin diye.Sonra da 1-2 bardak süt ekliyoruz. 5-10 dakika da böyle pişiyor. Tuz ve tercihe bağlı karabiber ekleyip afiyetle yiyoruz.

meyve salatası

Yemeğin üzerine eşimin yaptığı meyve salatasını afiyetle yedik.

Thursday, September 27, 2007

CHILI








Bugün iftarda ne pişirsem ne pişirsem diye gezinirken sevgili uzak köşe'nin bu tarifiyle karşılaştım.Hemen denemeye karar verdim fakat bazı malzemeleri bulamadığım için benzer olanları kullanarak yaptım.Örneğin kırmızı kuru fasulye konservsi yerine normal kuru fasulye konservesi ve özel acı meksika biberleri jalapeno (orjinal tarif için http://www.uzakkose.blogspot.com/ ) yerine normal yeşil biber (ki ben tatlı kullandım , çocukları düşünerek fazla acı olsun istemedim.), chili powder yerine de az acılı kırmızı pul biber kullandım.Büyük bir cesaretle tarifteki kakaoyu bile ekledim ve SONUÇ gerçekten çok güzel ve lezzetli bir yemek oldu.Kendi yaptığım şekilde tarifi şöyle:

malzemeler:

750g tavuk kuşbaşı
4 dilim pastırma
1 büyük baş soğan
1 baş sarmısak
6 adet yeşil biber
5-6 adet küp küp doğranmış domates
1 yemek kaşığı kimyon
1 tatlı kaşığı pekmez
1 yemek kaşığı kakao
1 bardak su
1 kutu konserve kuru fasulye
kırmızı pulbiber
1 tatlı kaşığı tuz
zeytin yağı
yapılışı:

Tavaya sıvıyağı alıyoruz, pastırmaları ekliyoruz.Biraz kavrulunca tavukları ekleyip suyunu çekip hafif kavrulana dek karıştırarak pişiriyoruz.Ardından doğranmış soğan, sarmısak ve yeşil biberleri ekliyoruz kavurarak pişirmeye devam ediyoruz.Birazdan kimyon ,kakao ve kırmızı biberi ekleyip şöyle bir çeviriyoruz.Domatesleri ilave ediyoruz 5-6 dakika pişmeye bırakıyoruz.Domatesler iyice ezilince suyu , pekmezi ve tuzu ekleyip 15 dakika ağzını kapatıp pişiriyoruz.Bu sürenin sonunda kuru fasulyeleri de ekliyoruz ve 15 dakika daha pişirmeye bırakıyoruz.Yemeğimiz hazır afiyet olsun.

Tuesday, September 18, 2007

etkinlik-aperatifler ve mezeler



Pazar kahvaltıları için kolay bir alternatif.Bloglarda buna benzer birşeyler okumuştum ama tam bir tarif de aklımda yoktu.Ben de kendime göre birşeyler yaptım.Sabah fırından aldığım hazır ekmek hamurunu zeytinyağı ile yağlanmış tepsiye elimle ince bir tabaka halinde yaydım.Siz hamuru kendiniz de mayalayabilirsiniz.Diğer bir kapta bolca taze kekik, biber salçası, doğranmış sarmısak ve zeytinyağını karıştırıp hamurun üzerine sürdüm.200C lik fırında pişirdim.Siz bunu değişik malzemelerle de deneyebilirsininiz.

Thursday, September 6, 2007

limonlu kek-light


Bloglardaki arkadaşların tariflerinde özellikle yabancı kaynaklarda keklerde çogunlukla katı yağ kullanılması dikkarimi çekmişti.Ama ben bu kadar katı yağ kullanmayı hiç içime sindiremedim ve aklıma birden bir fikir geldi:tereyağı yerine süzme yoğurt kullansam nasıl olur?Hemen denemeye karar verdim.2 tepeleme yemek kaşığı süzme yoğurdun içine yarım çay bardağı sıvıyağ ekledim.1 su bardağı şeker ve limon kabuğu rendesi ile mikserde çırpmaya başladım.İçine birer birer yumurtaları ekleyip çırpmaya devam ettim.Toplam 3 yumurta ekleyince yarım su bardağı süt ,yarım limon suyu,un ve kabartma tozunu da katıp yavaşça karıştırdım.Yağlanmış kalıba döküp 170C de pişirdim.Fırından çıkınca biraz ılınmasını bekledim ve pişmesi esnasında yarım su bardağı şeker ve yarım su bardağı limon suyunu kaynatarak hazırladığım şerbeti üzerine döktüm.Böylece yağı oldukça az ama lezzetli bir kek yapmış oldum. afiyet olsun.

domates reçeli

Değişik şeyler denemeyi oldum olası severim.Domates reçelini ilk defa Özgülün sofrasında okudum ve neden olmasın dedim.Küçük bir kavanoz edecek kadar denemeye karar verdim.

*5-6 adetdomates

*1 su bardağı şeker (arzuya göre ayarlanabilir)

*1 çay kaşığı zencefil

*3-4 tane karanfil

* yarım limon suyu

Ben reçelde kullanmak üzere Bursa domatesi denilen türü kullandım çünkü bu domateslerin suyu daha az oluyor.Domateslerin saplarına gelen kısmında ufak bir delik açıp sıkarak çekirdeklerinin çıkmasını sağladım. Daha sonra domatesleri doğrayıp biraz pişirdim , yumuşayınca blenderdan geçirdim ve diğer malzemeleri ekledim.Kıvamı koyuluncaya kadar pişirdim.

ilk cheescake denemem

Eveeet, sonunda ben de cheescake yapmayı başardım.Diğer bloglardaki tarifleri okudum, okudum.Sadece peynir ve krema içeren bir tarif yapmak istemedim.Süzme yoğurtlu olanlar bana daha hafif olur gibi geldiği için böyle denedim.Sonuç oldukça iyiydi.
kek tabanı:
2 paket bisküvi
2 yemek kaşığı tereyağı
üstü:
400 g süzme yoğurt
2 paket labne peynir
3 yumurta
1 yemek kaşığı nişasta
1 su bardağı şeker
vanilin
sos:
1 su bardağı çekirdekleri çıkarılmış vişne
1 çorba kaşığı nişasta
1 çay bardağı şeker
Bisküviler robottan geçirilir ve eritilmiş tereyağı ile karıştırılır.Ben fazla katı yağ kullanmayı sevmiyorum 2 kaşık yağ az geldiğini gördüm bisküvilerin ıslanması için birazcık sıvıyağ damlattım. Daha sonra yumurtalar bir kaba kırılır süzme yoğurtla karıştırılmaya başlanır, labne peynir ve diğer malzemeler de eklenip iyice karıştırılır. Bisküvili tabanın üzerine dökülür.Cheescake in esasında su banyosunda pişirilmesi öneriliyor ama ben kelepçeli kalıba döktüğüm için bunu yapmaya cesaret edemedim.Düşük ısıda fırında yavaş yavaş pişirdim.Önce 100c de pişirmeye başladım.daha sonra 150c ye getirip pişirdim.Bu esnada kapağını hiç açmamaya özen gösterdim.Pişme süresi tamamlanınca da pastayı fırından çıkarmadım.Sadece kapağını açıp 1-2 saat iyice soğumasını bekledim.Bu arada sos malzemelerini pişirip ılınmasını sağladım.Fırından çıkan cheescakein üzerine döktüm.Soğuyunca buzdolabına kaldırdım.Ertesi gün afiyetle yedik!Size de buzdolbında en az 1 gece bekletmenizi tavsiye ederim.

Thursday, August 23, 2007

TARHANA




Bugünlerde eve geldiğimde kapıdan girer girmez ekşimsi hoş bir maya kokusu beni karşılıyor.Bu, birkaç gün önce yaptığım ve kuruma aşamasına gelmiş tarhananın kokusu.Her ne kadar evde tarhana çorbası pek sevilmese de ben besleyici değeri ve pratikliği açısından her yaz mutlaka yapmaya çalışıyorum.Özellikle çoçuklar için kıymalı tarhana çorbası tam bir besin kaynağı ve sıklıkla tüketilmesi gerekiyor.İnternette yaptığım araştırmalar sonucu elde ettiğim bilgiler ışığında biraz da tarhananın tarihçesinden bahsetmek istiyorum.Eminim siz de keyifle okuyacaksınız.
Türk mutfağının tanınmış bir yiyeceği olan ve sabah kahvaltıları dahil her öğün yenebilen tarhana çorbasının kökeni Orta Asya Türklerine dayanmaktadır.Türkler, yaşadıkları coğrafyanın iklim şartlarından ve göçebe yaşam stillerinden her türlü yiyeceği kurutarak saklamaya çalışmışlar ve yoğurdun saklanması için de tarhana çorbasını bulmuşlardır. Böylece, belki de dünyada ilk hazır çorbasını keşfetmiş olmuşlardır.Önemli bölümü yoğurttan oluşan tarhana çorbası besleyici olduğu kadar kuru toz şeklinde olduğu için uzun süre de saklanabilir. Yaygın olan bir söylenceye göre tarhana çorbasının öyküsü şöyledir: Vaktiyle bir hükümdar, bir fakir evine misafir olmuş. Kendisine ikram edilen çorbayı çok sevip, ev sahiplerine övgüde bulunarak "bu ne çorbası" diye sorunca, çorbayı hazırlayan kadın "Dar Hane çorbasıdır, kusura bakmayın" şeklinde yanıt vermiş. Bu hoş öykünün gerçekliği ne denli tartışmalı olursa olsun, kimi zaman darhane çorbası tarhana ismi yerine kullanılagelmiştir.
Tarhana, buğday ürünlerinin yoğurt veya ekşi süt katılarak laktik asit fermantasyonuna bırakılması yöntemi ile elde edilir. Türkiye’de hem yapısal anlamda, hem de farklı katkı kullanımı bakımından birçok çeşidi üretiliyor. Buğday ürünleri denince bunların ne olduğunu sıralamak gerekir. Kabuğu sıyrılmış buğday kırması, un ve bayatlamış ekmekten yapılabilen tarhanalar, yörelere göre farklı çeşitlerde hazırlanıyor. Bayat ekmekten yapılan tarhananın ismi ise, Osmanlı’da ‘hünkâr tarhanası’ydı. Bu çeşit, daha sonra halk diline ‘yalancı tarhana’ olarak yerleşmiştir. Aslında yokluk dönemlerinde elde kalan ekmek parçalarını değerlendirmek düşüncesinden yola çıkılarak keşfedilmiş bir yöntemdir bu. ‘Hünkâr tarhanası’ adı da hünkar fodlasından (somunu) kaynaklanır. Beyaz un kullanımı, Batı’dan Osmanlı sarayına gelmiştir; sadece saray erkanı yediği için de hünkâr fodlası adını almıştır. Sıradan bir ürün haline geldikten sonra bile bu isim, uzun dönem halk tarafından kullanılmıştır. Bu nedenle bu ekmekten yapılan tarhananın adı ‘hünkâr tarhanası’ olarak bilinmektedir; yoksa sarayda yapılan tarhanayı ifade etmez. Sarayda yapılan tarhana un tarhanasıdır ve pişirildikten sonra içine lüle kaymak salınır.
Benim sizlere vereceğim tarif bizim ailede uygulanan yöntem.İnanın ki yapması o kadar da zor değil özellikle küçük çocukları olanlara şimdiden yapmaları konusunda ısrar ediyorum.
Malzemeler:
1 kg süzme yoğurt
3-4 adet domates
5-6 adet yeşil biber (çocukları olanlar tatlı kullansınlar lütfen)
3-4 adet kırmızı salçalık biber
yarım demet maydanoz
yarım demet taze nane
3 adet kuru soğan
alabildiği kadar un
tuz
Yoğurt, un ve tuz hariç tüm sebzeler kabaca doğranıp düdüklü tencerede 1 bardak su ilavesiyle 15-20 dakika pişirilir. Soğuyunca içine yoğurt ve tuz eklenip karıştırılır.Un ilavesi yapılarak hamur haline getirilir.Üzerine temiz bir bez örtülüp mayalanmaya bırakın.Sıcak günlerde 6-7 günde mayalanma işi tamamlanacaktır.Önemli bir nokta her gün tarhananıza bir iki yumruk atıp yoğurmanız gerekir bu da mayalanma esnasında oluşan gazların dışarı çıkmasını sağlayacaktır.Tarhananızın ekşi kokusunu hissetiğiniz ve küçücük bir parçasının tadına baktıp da o ekşimsi tadı aldığınızda tarhananız kuruma aşmasına geçmeye hazır demektir.Bundan sonra küçük toplar yaparak gölgede(evde müsait bir odada) temiz bir bezin üstüne sererek tarhanaları kurutmaya başlıyoruz.Çabuk kuruması için arada kontrol ederk yaptığımız topları ikiye üçe bölebiliriz.Burada da tarhananın çok kuruyup sertleşmesine izin vermeden robotta un haline gelene kadar çekioruz.Nemli olbileceğinden topaklanmalar olabilir, tekrar serip birkaç gün daha kurutuyoruz ve en son bir kez daha robottan geçirip saklıyoruz.Tarhananız hazır artık.


TARHANA ÇORBASI

Tarhana çorbasını ise birkaç değişik şekilde yapabilirsiniz.Benim favorilerim kıymalı ve zencefilli olanlar.İkisi içinde yapılacak ilk işlem yaklaşık 2 çorba kaşığı tarhanayı(ben az miktarda yapıp hemen tüketmeyi seviyorum.) pişirme yapmadan en az yarım saat önce bir bardak soğuk suyla ıslatmak.daha sonra tencereye yağı alıyoruz içine bir miktar kıyma koyup kavuruyoruz.Ardından minnacık doğranmış yeşil biber ve sarmısağı ekleyip biraz daha kavuruyoruz ve salçasını ekliyoruz . Üzerine ıslattığımız tarhanayı ve bir miktar daha suyu ekleyip kaynatıyoruz.Tarhana çorbamız hazır oluyor.Zencefilli tarhana çorbası içinse yağ ve salçayı kavurduktan sonra ıslattığımız tarhana ve suyu ekleyip kaynatıyoruz.Pişmeye yakın 1 çay kaşığı toz zencefil ekleyip altını kapatıyoruz.Afiyet Olsun!

Friday, August 17, 2007

ŞEFTALİLİ TART



Bugünlerde bloglarda bol miktarda şeftalili tart tarifine rastlıyoruz.Ben de Hanimiş' in tartla iligili verdiği tarifler ve bilgiler ışığında bir tart yaptım.Hanimişin tarifine buradan ulaşabilirsiniz:


Dikkat edilmesi gereken noktalar 1-tart hamurunun iyice pişirilmesi , ben yanacak diye korktuğum için az pişirmişim.2-dolgu kremasının çok katı olması zira üzerine şeftaliler dizilince kremayı sulandırıyor, krema katı olmazsa kesilip servis yapılırken şekil bozuluyor.3-üzerine jöle sürülürse çok daha iyi olur.Ben daha doğal olsun diye bif fırça yardımıyla kayısı reçeli sürmüştüm.görünüm hoş oldu, parlaklığı iyiydi fakat jöle olsa şeftaliler kremaya daha iyi sabitlenirdi.Misafirleriniz için yapacaksanız tart jölesi kullanabilirsiniz.
tart hamuru tarifi hanimşten aynen uyguladım:
1,5 bardak
60 gr pudra şekeri (1/2 bardak)-
Bir cimdik tuz
125 gr tereyağı (çok soğuk ve küp küp doğranmış olmalı)
1 büyük boy yumurtanın sarısı (buzdolabından yeni çıkmış ve soğuk olmalı)
tüm hamuru hızlıca hemen yoğurup bir tart kalıbı veya kelepçeli kek kalıbına elimizle yayılır.Kenerlar düzeltilir.Aliminyum folyonun parlak kısmı yağlanıp hamurun üzeri kaplanır.Kabarmaması için üzerine kuru fasulyeler koyulur.190C de pişirilir.Fırından çıkarılıp soğumaya bırakılır.Bu esnada dolgu kreması hazırlanır.
Kremada hanimişin tarifinden bazı değişiklikler yaptım:
- 1/2 kg süt
- 3 tane büyük boy yumurtanın sarısı
- 115 gr tozşeker (1/2 bardak)
-1 yemek kaşığı mısır nişastası
-2 yemek kaşığı tepeleme un
- vanilya
yumurta,şeker, nişasta, un karıştırılıp azar azar süt eklenir.iyice koyuluncaya kadar pişirilir.Pişirme esnasında sürekli karıştırılır böylece harika bir kıvam ve dokuya sahip oluyor.Altı kapatılıp soğumaya bırakılır.Soğurken de ara ara karıştırılır.Tart hamurunun iç yüzeyine kremadan ıslanmaması için kayısı marmelatı sürülür(hafifçe). İyice soğuyunca soğumuş tart hamurunun içi kremayla doldurulur.Üzerine kabukları soyulmuş ve dilimlenmiş şeftaliler dizilir.Ben bir silikon fırça yardımıyla şeftalilerin üzerine kayısı marmelatı sürüdüm fakat tart jölesi de sürülebilir. Afiyet Olsun!

Tuesday, July 31, 2007

TATİL ANILARI

Temmuz ayında güneye 5 günlük bir kaçamak yapmıştık.Oradan kalan hatıralar da işte bunlar...


Bir dizi tarifsiz yemekler

İTALYAN MUTFAĞINDAN:
küçük ekmek dilimleri üzerinde domates sosu


pesto soslu mozarella ve domates dilimleri


domates soslu ravioli (içi peynir ve ceviz dolu)



papates püresi ve ıspanak ile tavuk biftek



krokanlı vişne soslu sütlü tatlı




orman meyveli dondurmalı tatlı





OSMANLI MUTFAĞINDAN:



mezeler




semiz otlu ,kurutulmuş domatesli salata




kuzu kaburga dolma

LOKUMLU KURABİYE





Bu kurabiyeleri yapalı yaklaşık 1 ay oldu ama bir türlü yazamamıştım.Bu benim ilk icingli kurabiye denemem olduğu için basit bir süsleme yaptım.
malzemeler:
1 yumurta
150 g tereyağı veya margarin
1 su bardağı pudra şekeri
1 çay bardağı nişasta
kabartma tozu
vanilya
alabildiği kadar un
içi için:
güllü lokum
icing süsleme için:
1 bardak pudra şekeri
2 yemek kaşığı limon suyu
1 yumurta beyazı
gıda boyası
kurabiye hamuru için verilen tüm malzemeler yoğurulur.küçük küçük toplar haline getirilen hamurlar avucunuzun içinde açılıp önceden 4-5 parçaya bölünmüş lokumlar arasına koyulup üzerine katlanır.Tepsiye böylelikle dizildikten sonra 175C de pişirilir.Bu arada süsleme için pudra şekeri,yumurta beyazı ve limon suyu iyice çırpılır.İstenilen renkte gıda boyaları ile renklendirilir.Fırından çıkan kurabiyeler soğuduktan sonra icing ile süslenir. İcing çok çabuk kuruduğu için kurabiyeler soğumaya yüz tutarken hazırlanması uygun olur.Ben hazırladığım icingi yağlı kağıttan yaptığım hunilerin içine doldurarak üzerlerine sıktım.Siz de değişik şekillerde süslemeler yapabilirsiniz.

KREM KARAMEL


Krem karamelin orjinal tarifi hepinizinde bildiği gibi bol yumurtalıdır. Ama ben o çok yumurtalı tadı sevmediğimden annemin yaptığı bu şekilde yapıyorum ve daha çok seviyorum.

karamel sos için:

1 bardak şeker

muhallebi için :

1 lt süt

1 yumurta

2 çorba kaşığı un

1 portakal kabuğu rendesi

1 tatlı kaşığı nişasta

1 bardaktan 1 parmak eksik şeker

vanilya

1 bardak şeker yakılıp krem karameli yapacağımız kaselere azar azar boşaltılır.Diğer bir kapta un,nişasta,yumurta karıştırılır azar azar süt eklenir, muhallebi kıvamında pişirilir.Şeker,portakal kabuğu ve vanilya eklenip karamelli kaplara boşaltılır.Soğuyunca buzdolabına alınır tercihen buzdolabında bir gece bekletilip ters çevirilerek servis edilir.Buzdolabında bekledikçe karamel iyice çözünüyor; sanırım bu püf noktası.Afiyet olsun.

Tuesday, July 17, 2007

Regaip Kandili, Şivlilik ve Fener Alayı










Üç ayların başlangıcı olan Recep ayının ilk perşembesini cumaya bağlayan gece Regaip kandilidir.Regaip kelime olarak elde edilmesi arzu edilen değerler anlamına geliyor.Allah bu mübarek gecede kullarına bol bol rahmet ettiği için bu adı almıştır.Buradan herkesin Regaip kandilinin rahmet dolu geçmesini diliyorum.Regaip kandilinde sanırım sadece Konya'ya ait olan bazı gelenekler vardır. Çocuklar bu kandili Perşembe gününden bir önceki gece yani çarşamba gecesi kutlamaya başlarlar.Akşam olunca sokaklarda küçük çocuklar mumlarını yaktıkları kağıt fenerlerle dolaşırlar ve daha sonra oyunlar oynarlar. Eskiden daha büyük çocuklar lastik yakıp üstlerinden atlarlarmış ama artık bu fazla görülmemektedir.Perşembe günü sabahı ise bayanlar pişi isimli yağda kızartılmış mayalı hamuru yaparlar ve bütün komşularına dağıtırlar. Eskiden yapılan pişiler çok daha değişik ve lezzetliydi.Çocukken yediğim babaannemin yaptığı pişileri unutamam.En önemli fark kızartmada kullanılan yağ idi. Ufak bezeler halinde tutulan pişi şırlanyağı da denilen susam yağında kızartılarak pişirilirdi. Önceden yapılmış yufkalar biraz sulanarak nemlendirilir ve her yufkanın içine bir adet bişi sarılarak, yufka bohça gibi dürülürdü. Pişinin yağı, yufkaları yağlandırırdı.Ayrıca pişinin hamuruna kenevir ve dövülmüş karanfil de koyulurdu. Şu an bazı yöresel yiyecekler satan yerlerde susam yağı bulunabiliyor. Fakat litresi 20 YTL civarında olduğu için sürekli kullanımdan çıkmış durumda.Bulabilenlere bu yağda hamuru kızartmalarını şiddetle tavsiye ederim, lezzet farkını hemen fark edeceklerdir.
Çocuklar ise perşembe sabahı ellerine birer poşet alıp ev ev dolaşırlar."ŞİVLİLİK" diye bağırırlar ve ev sahipleri önceden hazırladıkları şeker, çikolata ,gofret, üzüm, leblebi ve benzeri hediyeleri çocuklara vererek onları sevindirir.Bu adetin Konyada yüzyıllardır da var olduğu söylenmektedir.

Tuesday, July 3, 2007

kuş yuvasında köfte






Bizim evde köfte kurtarıcı bir yemektir hem de çocuklara et yedirmenin en kolay yoludur.Bu tarifi bir dergide okumuştum.Lezzet dergisi olabilir , çok üzgünüm hatırlayamıyorum. Şekil olarak çok hoşuma gitmişti.Ama tarif ve malzemeler aklımda kalmamış ben kendi yorumumla yaptım.
köfte için:
500g kıyma
bayat ekmek içi
1 adet rendelenmiş soğan
kekik
karabiber
tuz
patates püresi için:
3-5 tane haşlanmış patates
1 çay bardağı ince bulgur
1 yumurta
tuz
Önce köfte için tüm malzemeler yoğurulup küçük küçük toplar yapılır ve yağda kızartılır.Patatesler ezilip püre haline getirilir .Diğer malzemeler eklenip 10-15 dakika beklenir zira yumurta patates püresini cıvıklaştırıyor şekil vermek zor olacağından bekleyip bulgur o ıslaklığı almalıve şekil verme kıvamına gelmelidir.Daha sonra patateslerden toplar yapılıp ortası oyulur. Isıya dayanıklı altı yağlanmış bir kaba dizilip 10-15 dakika fırında pişirilir. Daha sonra oyuklara köfteler yerleştirilir. Yağ ve salça kavurulup azıcık su ilavesi ile köftelerin üzerine gezdirilip fırında 5 dakika daha tutulur. Sıcak servis edilir.Fotoğraflar köftelerin salçasız hali ben salçalı yapmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.


KEKİKLİ PİDE



Pazar kahvaltıları için kolay bir alternatif.Bloglarda buna benzer birşeyler okumuştum ama tam bir tarif de aklımda yoktu.Ben de kendime göre birşeyler yaptım.Sabah fırından aldığım hazır ekmek hamurunu zeytinyağı ile yağlanmış tepsiye elimle ince bir tabaka halinde yaydım.Siz hamuru kendiniz de mayalayabilirsiniz.Diğer bir kapta bolca taze kekik, biber salçası, doğranmış sarmısak ve zeytinyağını karıştırıp hamurun üzerine sürdüm.200C lik fırında pişirdim.Siz bunu değişik malzemelerle de deneyebilirsiniz.

Sunday, June 24, 2007

bloglardan denediklerim-çikolatalı kek


Portakal ağacı Hatice nin bu tarifini geçenlerde denedim.Hayatımda bu kadar güzel bir keki hiç yapmadım diyebilirim.Yukarıdaki fotoğraf çok acemice oldu kesinlikle kekin güzelliğini yansıtmıyor, sizi kandırmasın.Gerçekten harika oldu.Tadı süper ,kabarması güzel,kıvamı harika.Lütfen DENEYİN!!!
http://www.portakalagaci.com/oburcuk/2006/03/yourtlu_ve_ikol.html

Wednesday, June 20, 2007

yalancı suşi



Bu tarif Oktay Usta'ya ait.Yakalşık 2 ay önce falan sanırım Sabah gazetesi için hazırladığı yemek kitapçıklarının birinde okumuştum.O günden beri aklımdaydı.Pazarda pazıları görünce hemen denemeye karar verdim.



malzemeler:
1 demet pazı
3-5 tane haşlanmış patates
közlenmiş kırmızı biber sosu (siz kendisini de kullanabilirsiniz)
tuz ,karabiber
yoğurt
sarmısak
zeytinyağı
yapılışı:
pazıların yapraklarını kesip alın.Kaynar suya batırıp çıkararak hafifçe haşlayın.Patatesleri soyup ezin, püre haline gelsin.Tuz ,karabiber ve zeytinyağı ile tatlandıralım.Ben Penguenin hazır közlenmiş kırmızı biber sosunu kullandım.Siz közlenmiş kırmızı biberin kendisini veya hazırlamış olduğunuz böyle bir sosu da kullanabilirsiniz.Haşlanmış pazı yapraklarını kesme tahtası üzerine yayıyoruz.Patates püresini pazı yapraklarının her tarafını kaplayacak şekilde yarım santimetre kalınlıkta yayıyoruz.üstüne kırmızı biber sosunu yayıp rulo halinde sarıyoruz.Yaptığımız bu ruloyu 3-5 santimetre kalınlıkta dilimliyoruz. Yoğurt ve sarmısağı karıştırıp bir kase içinde veya tabağın ortasına dökerek suşilerin sosu anlamında servis yapıyoruz.



Friday, June 15, 2007

çilekli tarifler

çilekli kek:

Bu tarifi ilk defa Devletşahın sitesinde okudum, kendisi kuru çilek ile yapmıştı ama siz taze çilekle de deneyebilirsiniz diyordu.Ben de bu tarifte taze çilek kullandım.Tarifi şöyle idi:

1 su bardağı minik doğranmış veya hafifçe robottan geçirilmiş çilek

1/2 su bardağı süt

1/2 su bardağı sıvı yağ

3 yumurta

1 paket çilekli puding

2 -3 su bardağı un

1 su bardağı şeker

1 paket kabartma tozu

Kek bilinen usulde yapılıyor.Önce yumurtalarla şeker çırpılıp diğer malzemeler iyice karıştırılıp pişiriliyor.Yalnız dikkat etmeniz gereken nokta çilekler pişerken de sulandığı için kek hamuru bilinen usulden oldukça koyu kıvamlı olmalı.Un miktarını ona göre ayarlayın170c ye ısıtılmış fırına verilip 15 dakika sonra 150c ye düşürüp içi iyice pişinceye kadar pişirin.



çilekli puding:

750ml süt

1 kase doğranmış çilek

1 tepeleme yemek kaşığı un

1 tepeleme yemek kaşığı nişasta

1 tatlı kaşığı pirinç unu

1 su bardağı şeker

Şeker hariç kuru malzemeleri karıştırın yavaş yavaş sütü ekleyin topaklanmasın.Çilekleri ekleyin ve pişirin .Kaynayınca sütü de ekleyin biraz daha pişirip ocaği kapatın ve kaselere boşaltın.



çilek soslu su muhallebisi:
1 lt. süt
2,5 çay bardağı nişasta
1 bardak şeker
1 paket vanilya
sos:
1 kase doğranmış çilek
1 kaşık nişasta
1 çay bardağı şeker
sos için tüm malzemeler pişirilir.ıslak kek kalıbına dökülüp soğuması beklenir.bu arada süt kaynamaya bırakılır.Nişasta az miktar su ile ezilip süte eklenir . Kaynamaya yakın şeker ilave edilir. koyulaşınca çilekli sosun üzerine dökülür.soğuyunca ters çevirilip servis edilir.

Wednesday, June 6, 2007

ÇİLEK


Baharın müjdecisi olan bu harika meyveyi sevmeyen yoktur herhalde.(alerjisi olanlar sevmeyebilir sanırım)İlk kez 18.yy da Frezier adlı bir Fransız askerin Şili'den dönüşünde tadına doyamadığı bu meyveyi Fransa'ya getirmesi ile dünyaya yayılmış olan çileğin şu an dünyada 600 çeşidi bulunmaktaymış.Ülkemizde ise 6 çeşidi yetişiyor:frenk çileği, sera çileği, arnavutköy çileği, bursa çileği, ereğli osmanlı çileği ve yabani çilek .Bol C vitamini içeriyor ve bir antioksidan deposu olan çileğin bağışıklık sistemini güçlendirip kansere karşı koruyucu özelliği var.Bu çok faydalı meyveyi mevsimi içinde bol bol tüketmeliyiz.Yalnız hepinizin de bildiği gibi buzdolabında çok fazla saklamıyoruz bunun için de çilek satın alırken canlı kırmızı renkli ve lekesiz olanları seçip saplarını koparmadan ve yıkamadan geniş bir kapta buzdolabında saklarsak ömrünü uzatmış oluruz.Son zamanlarda her hafta çilekli tarifler denedim hepsi de çok güzel oldu.Şimdi resimlerini yayınlıyorum, yakında da tarifleri gelecek.